ABD’de İsrail’e silah çatlağı: Cumhuriyetçi seçmen ‘artık yeter’ dedi

Washington siyasetinin en hassas konularından biri olan İsrail'e askeri yardım meselesinde, ABD kamuoyunda dengeleri değiştirecek veriler gün yüzüne çıktı. YouGov ve Institute for Middle East Understanding (IMEU) Policy Project tarafından ortaklaşa yürütülen kapsamlı anket çalışması, İsrail'e desteğin en güçlü olduğu Cumhuriyetçi Parti tabanında dahi ciddi bir fikir ayrılığı yaşandığını belgeledi. Araştırma sonuçlarına göre, Cumhuriyetçi seçmenlerin yüzde 42’si, İsrail’e 10 yıl boyunca toplam 38 milyar dolarlık silah ve askeri fon aktarılmasını öngören Mutabakat Zaptı’nın (MoU) yenilenmesine karşı çıkıyor. Anlaşmanın yenilenmesini destekleyenlerin oranı yüzde 35’te kalarak, ilk kez "yardım karşıtlarının" gerisine düştü.

YAŞ ARASINDAKİ FARK DİKKAT ÇEKTİ

Araştırmanın en dikkat çekici boyutu ise kuşaklar arasındaki derin uçurum oldu. Partinin geleceğini şekillendirecek olan 18-44 yaş grubundaki Cumhuriyetçi seçmenlerin yüzde 53’ü, İsrail’e yönelik ABD askeri yardımının tamamen sona erdirilmesi gerektiğini savundu. Bu tablo, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Washington’dan beklentileriyle taban tabana zıt bir görüntü oluşturuyor. 2028 yılında süresi dolacak olan mevcut anlaşmanın yerine Netanyahu yönetiminin 20 yıllık çok daha uzun vadeli bir taahhüt koparmaya çalıştığı biliniyor. Ancak anket verileri, 45 yaş üstü geleneksel Cumhuriyetçi seçmenin bile yüzde 40’ının bu tür uzun soluklu ve maliyetli anlaşmalara artık sıcak bakmadığını gösteriyor.

Cumhuriyetçi tabandaki rahatsızlık sadece mali yardımlarla sınırlı kalmadı. Anket, İsrail güçleri veya yasa dışı Yahudi yerleşimciler tarafından öldürülen ABD vatandaşları konusunda da seçmenin sabrının taştığını ortaya koydu. Katılımcıların yüzde 59’u, bu tür ölümlerle ilgili İsrail'in beyanları yerine bağımsız bir Amerikan soruşturması yürütülmesini talep ederken, bu fikre karşı çıkanların oranı sadece yüzde 15’te kaldı. Kasım ayı ortasında bin 287 kayıtlı seçmenle yapılan bu çalışma, 2028 yılında masaya gelecek yeni anlaşma öncesinde ABD yönetiminin kendi tabanını ikna etmekte zorlanacağının sinyallerini veriyor.