Bu sistem yağmurla elektrik üretiyor! Peki nasıl çalışıyor?

Geliştirilen yöntem sayesinde, yağmur damlaları kullanılarak 12 LED ampulün 20 saniye boyunca yanması sağlandı. Sistemin çalışma prensibi, belirli yüzeyler üzerinden akan suyun elektrik yükü kazanma ya da kaybetme özelliğine dayanıyor. Araştırma ekibi, bu fiziksel özellikten yararlanarak yağmur damlalarına benzer sıvı parçacıklarının bir tüpten geçişiyle enerji üretmeyi başardı.

"Plug flow" yani "fiş akışı" adı verilen yöntem, su damlalarının dikey bir tüpten düzenli şekilde aşağı doğru hareket etmesiyle çalışıyor. Bu akış şekli sayesinde, yeryüzüne sürekli olarak düşen yağmurdan temiz ve yenilenebilir enerji elde edilebileceği ortaya kondu.

Hidroelektrik santraller günümüzde elektrik üretiminde önemli rol oynasa da, bu sistemlerin her bölgeye kurulması mümkün olmuyor. Bu nedenle yeni geliştirilen sistem, büyük su rezervuarlarına gerek duymadan enerji üretilebilmesi açısından büyük avantaj sunuyor.

SİSTEM NASIL İŞLİYOR?

Laboratuvar ortamında gerçekleştirilen deneylerde, araştırmacılar metalik iğnelerle kaplı bir kule oluşturdu. Bu kulenin altına yerleştirilen, 32 cm yüksekliğinde ve 2 mm çapında olan tüp, iletken bir polimerden üretildi. Yağmur boyutlarındaki su damlaları tüpün tepesine çarptığında, aralarındaki hava ile birlikte ayrışarak aşağıya doğru hareket etti. Bu süreçte oluşan elektriksel yük ayrımı sayesinde, tüpün üst ve alt bölümlerine bağlı iletken teller aracılığıyla elektrik toplandı.

Testlerde kullanılan damlacıkların hızı doğal yağmura göre daha düşük olsa da, araştırmacılar gerçek çevresel koşullarda sistemin daha verimli çalışacağını belirtiyor. Ayrıca, bu sistemin sabit su akışıyla çalışan benzerlerine kıyasla yaklaşık beş kat daha verimli olduğu ve düşen suyun enerjisinin %10’unu elektriğe dönüştürebildiği kaydedildi.

Yapılan ileri deneylerde, suyun iki ayrı tüpten aynı anda veya art arda geçirilmesiyle enerji veriminin iki katına çıktığı gözlemlendi. Bu yöntemle 12 LED ışığın 20 saniye boyunca çalıştırılması başarıldı.

Araştırma ekibi, bu sistemin özellikle şehirlerdeki çatı alanlarına kolaylıkla entegre edilebileceğini ve yapıların kendi kendine enerji üretmesini sağlayarak temiz enerjiye katkı sunabileceğini vurguluyor. Geliştirilen bu yeni teknolojinin, gelecekte enerji üretiminde önemli bir alternatif olabileceği belirtiliyor.