Tatilde havuza girecekler dikkat: Hastalık saçıyor! Beyinde hasara yol açıyor

Çocuklarda menenjitten beyin iltihabına kadar uzanabilen ciddi sonuçlar doğurabilen bu viral hastalık, özellikle kirli havuzlardan bulaşma riskiyle öne çıkıyor. Uzmanlar, son haftalarda hastanelere yapılan başvurularda ciddi artış olduğuna dikkat çekiyor.

KABARCIKLAR SADECE ELDE VE AYAKTA DEĞİL

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Samet Özer, hastalığın ismini genellikle el ve ayakta görülen döküntülerden aldığını ancak bu döküntülerin sadece bu bölgelerde sınırlı kalmadığını belirtti. “Döküntüler; göğüs, sırt, bacak, kol, kalça ve genital bölgelerde de ortaya çıkabilir,” dedi.

2 YAŞ ALTINDAKİ ÇOCUKLAR DAHA FAZLA RİSK ALTINDA

Hastalığın genellikle 7-10 gün içinde kendiliğinden geçtiğini ifade eden Doç. Dr. Özer, 2 yaş altı bebeklerin bu virüsten daha fazla etkilendiğini vurguladı. Özellikle bu yaş grubundaki çocuklarda komplikasyon riski daha yüksek.

KİRLİ HAVUZLAR BAŞLICA BULAŞ KAYNAĞI

Doç. Dr. Özer, el-ayak-ağız hastalığının en bulaşıcı evresinin döküntüler başlamadan önceki dönem olduğunu belirterek, “Virüs, hastalık geçtikten sonra bile dışkıda haftalarca canlı kalabiliyor. Bu nedenle hijyenik olmayan havuzlar hastalığın yayılmasında çok etkili” dedi.

BELİRTİLER: HAFİF ATEŞLE BAŞLIYOR, KABARCIKLARLA DEVAM EDİYOR

Hastalık genellikle hafif ateş, boğaz ağrısı, iştahsızlık ve halsizlik gibi genel belirtilerle başlıyor. Ardından ağız içinde ağrılı yaralar ve el, ayak gibi bölgelerde küçük su kabarcıkları şeklinde döküntüler gelişiyor.
Bazen döküntüler kalça, kasık, dirsek ve diz gibi bölgelerde de görülebiliyor. Nadiren de olsa bulantı, karın ağrısı ve ishal gibi belirtiler tabloya eşlik edebiliyor.

YETİŞKİNLER DE HASTALIĞI TAŞIYABİLİYOR

Hastalığa genellikle Coxsackievirus ve Enterovirus türleri neden oluyor. Doç. Dr. Özer, virüsün sadece çocuklarda değil, nadiren de olsa yetişkinlerde de görülebildiğini söyledi.

Hastalık, kirli havuzlara ek olarak öpüşme, sarılma, ortak eşya kullanımı yoluyla da bulaşabiliyor. Bu da kreşler ve okullar gibi kalabalık ortamlarda yayılma riskini artırıyor.

HASTALIĞIN BULAŞMA DÖNEMİ DÖKÜNTÜDEN ÖNCE BAŞLIYOR

El-ayak-ağız hastalığının en tehlikeli yönlerinden biri de belirti vermeden bulaşabilmesi. Döküntülerin henüz görülmediği dönemde hasta çocuğun çevresine virüsü yayma ihtimali yüksek oluyor.

SIK GÖRÜLEN BELİRTİLER:

• Avuç içi, ayak tabanı, dirsek, diz ve genital bölgede kaşıntılı döküntüler
• Ağız içinde ve çevresinde, dil dahil her bölgede gelişebilen ağrılı yaralar
• Boyun lenf bezlerinde şişlik

NADİR AMA TEHLİKELİ KOMPLİKASYONLAR

Hastalık çoğunlukla hafif seyretse de bazı durumlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor:

• Dehidratasyon (susuzluk): Ağız yaraları nedeniyle çocuklar yemek ve içmekten kaçınabiliyor.
• Tırnak kaybı: Bazı çocuklarda hastalık sonrası tırnaklar düşse de tekrar uzuyor.
• Viral menenjit ve ensefalit: Nadir görülen ama hayatı tehdit eden bu durumlarda, virüs beyin ve omuriliği etkileyerek tehlikeli şişmelere neden olabiliyor.