Konut fiyatlarında deprem! Uzmanlar açıkladı

Türkiye'de gayrimenkul piyasası, ekonomik gelişmelerin etkisiyle dalgalı seyrini sürdürüyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın geçmişteki faiz indirimlerinin ardından bir süre hareketlenen konut talebi, son dönemdeki faiz artışlarıyla yeniden yavaşladı. Özellikle yüzde 50 seviyelerine ulaşan mevduat faizleri, yatırımcıların rotasını konuttan mevduat hesaplarına çevirdi.

KONUTTA DURGUNLUK

NTV'nin aktardığına göre, konut fiyat artışlarının hız kesmesi ve satılık ilanların piyasada daha uzun süre kalması, durgunluğun önemli göstergeleri arasında. Bu durum, özellikle bireysel yatırımcıların konut yatırımlarına mesafeli yaklaşmasına neden oluyor. Buna karşılık bankaların sunduğu yüksek faiz oranları, risksiz ve likit bir yatırım seçeneği olarak ön plana çıkıyor.

KONUT SAHİPLİĞİ AZALDI, KİRALAR YÜKSELİŞTE

Türkiye genelinde konut sahipliği oranı yüzde 55'e kadar gerilerken, bu düşüş kiralık konutlara olan talebi artırdı. Yeni konut üretiminin yavaşlaması, arz-talep dengesizliğini derinleştirirken, kira fiyatlarında da hızlı artışlara yol açıyor. Kiralara yüzde 50’ye varan oranlarda zam gelirken, kiracı ve ev sahibi pazarlıkları da giderek sertleşiyor.

KREDİLİ ALIM ZORLAŞTI, PEŞİN TERCİH ARTTI

Konut alımlarında kredili yöntem cazibesini büyük ölçüde kaybetmiş durumda. Konut kredisi faiz oranları yüzde 2,5 seviyelerinden başlarken, bu oranlar aylık ödeme yükünü ciddi şekilde artırıyor. Yükselen maliyetler nedeniyle birçok kişi konut alım kararını erteliyor ya da peşin alıma yöneliyor.

MEVDUAT KAZANCI, KONUTU GERİDE BIRAKTI

Yatırım perspektifinden bakıldığında, yüksek faizli mevduatlar şu an konuttan daha yüksek getiri sağlıyor. Örneğin, 7 milyon TL’lik bir konuttan elde edilebilecek yıllık kira geliri yaklaşık 480 bin TL iken, aynı tutarın yüzde 50 faizle mevduatta değerlendirilmesi durumunda getirisi 3,5 milyon TL’yi aşabiliyor. Bu fark, yatırımcıların tercihlerinde belirleyici rol oynuyor.

UZMANLARDAN UYARI: KONUT YATIRIMI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Ekonomi uzmanları, mevcut faiz ortamında gayrimenkulün kısa vadede cazibesini yitirdiğini, yatırımcıların ise daha likit ve hızlı dönüş sağlayan finansal enstrümanlara yöneldiğini ifade ediyor. Faizlerin yüksek seviyelerde uzun süre kalması durumunda konut piyasasındaki durgunluğun süreceği, ancak kira artışlarının da devam edeceği öngörülüyor.

YÜZDE 70'LİK ARTIŞ

Arsavev Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Öztürk "Bugün piyasada bir metrekare inşaatın yaklaşık yapım bedeli 35.000 TL civarında, bir o kadar da arsa maliyeti olduğunu düşünürsek toplamda metrekare maliyeti 70.000 TL oluyor, yani 100 metrekare bir evin maliyetinin 7 milyon TL olduğunu görüyoruz. Ancak bu bahsedilen parasal sıkılaşma ve ekonomik durgunluktan dolayı 100 metrekare bir evin Türkiye'deki ortalama satış bedeli yaklaşık 4 milyon TL -4,5 milyon TL civarında. Bu evlerin fiyatları en kötü olasılıkla maliyetlere yani 7 milyon TL bandına yükselmek durumunda. Ufak bir ekonomik rahatlamada bile bugünkü fiyatları çok ciddi bir şekilde yükseltecek. Yani bugün sıkışan piyasada düşük seyreden ortalama fiyatların, konut maliyet fiyatlarına yükselmesi bile yüzde altmışlık, yüzde yetmişlik bir artışa sebebiyet verecek." ifadelerini kullandı.