Deprem uzmanı Tuncay Taymaz’dan Marmara’daki “sessiz fay” uyarısı

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre Silivri açıklarında meydana gelen depremin, 2019’daki 5.8 büyüklüğündeki sarsıntının devamı niteliğinde olduğunu belirten Taymaz, 23 Nisan’daki depremin deniz tabanına oldukça yakın bir bölgede yaklaşık 90 santimetrelik yer değişimine yol açtığını söyledi. Bu sarsıntının, daha önce kırılmamış ve enerji biriktirmiş bir fay parçasını tetiklediğini belirtti.

BÜYÜKÇEKMECE AÇIKLARI 5.8'E KADAR ÇIKABİLİR

Taymaz, Büyükçekmece açıklarının maksimum 5.8 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu belirterek, bunun yıkıcı bir tehdit olmadığını ancak zemin yapısı açısından riskli bölgelerde ciddi etkiler yaratabileceğini vurguladı.

"SESSİZ ZONLAR TEHLİKE SAÇIYOR"

Asıl riskin Yeşilköy’den Çınarcık’a kadar uzanan ve şu anda "kilitli" olduğu düşünülen sessiz fay segmentlerinde olduğunu belirten Taymaz, “Bu segmentlere sessiz zon, yani uyuyan faylar diyoruz. Eğer bu kollar tetiklenirse, uzun süredir beklenen büyük Marmara depremi o zaman gerçekleşebilir" dedi.

ZEMİN RİSKİ VE YAPILAŞMA ALARMI

İstanbul’un birçok bölgesinde çürük zeminlerin hâlâ ciddi bir sorun teşkil ettiğini belirten Taymaz, "Bu büyüklükte bir depremin bu denli hissedilmesi, uygun olmayan zeminlerdeki yapılaşmaların ne kadar büyük risk barındırdığını bir kez daha gözler önüne serdi" ifadelerini kullandı.

SİSMİK İZOLATÖR VURGUSU

Taymaz, depreme dayanıklı yapıların olmazsa olmazı olan sismik izolatörlerin kamu binaları ve hastanelerde yaygınlaşması gerektiğini belirterek, bu sistemlerin maliyetinin bina maliyetine oranla oldukça düşük olduğunu ancak faydasının büyük olacağını söyledi. Ayrıca vatandaşlara da çağrıda bulundu:

Bizim de domates alırken gösterdiğimiz seçiciliği ev ya da arsa alırken göstermemiz gerekiyor. Zemin etüdü, yapı denetimi, mühendislik raporları artık göz ardı edilebilecek konular değil.

"UMARIM FAYLAR ZİNCİRLEME DEĞİL TEK TEK KIRILIR"

Marmara’daki fay parçalarının zincirleme değil, tek tek kırılmasının olası büyük bir yıkımı azaltacağını belirten Taymaz, "1912’de Saroz Körfezi’nde 7,2 büyüklüğünde bir deprem oldu. O bölgedeki bazı fay segmentleri hâlâ kırılmadı. Bu parçaların her biri 6,8-7 büyüklüğünde deprem üretebilir. Umarım bunlar Kahramanmaraş depremleri gibi zincirleme şekilde değil, tek tek kırılır.” dedi.