Marmara'daki müsilaj balıkçıları da vurdu! Fiyatlar uçabilir

Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Ayaz, Çanakkale Boğazı'nda görülen müsilajın balıkçılık faaliyetlerini olumsuz etkilediğini ifade etti. Ayaz, "Şu anda Marmara Denizi'nde, Çanakkale kıyılarından Bozcaada'ya, Gökçeada kıyılarından Saros Körfezi'ne kadar olan bölgelerde müsilaj etkili ve balıkçılar ağlarını denize indirememekte" dedi. Prof. Dr. Ayaz ayrıca, müsilajın balıklara herhangi bir zehirli etkisi olmadığını da belirtti.

Bilim insanlarının uzun süredir uyardığı deniz kirliliği ve buna bağlı olarak oluşan müsilaj, özellikle Marmara Denizi'nde ciddi ekolojik zararlara yol açmıştır. Arıtma sularının denize deşarjı ve deniz ulaşımında kullanılan taşıtların yarattığı kirlilik, zamanla deniz ekosistemini tehdit eden bir soruna dönüşmüştür. 2020 yılında müsilaj, deniz tabanından su yüzeyine çıkarak görünür hale gelmiş ve bu durum turizm ile balıkçılık sektörlerini olumsuz etkilemiştir. Çanakkale Boğazı'nda 2020 yılında Marmara Denizi'ni etkileyen müsilaj, büyük bir çevre sorunu yaratmış ve 5 yıl sonra tekrar Çanakkale Boğazı ile Çanakkale kıyılarını kaplamaya başlamıştır. Tekrar görülen müsilajın artışı endişelere yol açmıştır. Çanakkale'deki hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, müsilajın etkisini artırmıştır. Bu durum, denizde balıkçılığı da olumsuz yönde etkilemiştir. Çanakkale'deki balıkçılar, yaklaşık bir aydır denize ağ atamıyorlar.

ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Ayaz, müsilajın Kasım ayı sonrasında Aralık ayında Marmara Denizi'ni sarmaya başladığını belirtmiştir. İlk olarak Erdek Körfezi'nden başladığını bildiren Prof. Dr. Ayaz, "Şu anda bütün Marmara Denizi'ni maalesef kapladı. Yalova'daki dalış yapan öğrencim, müsilajın su yüzeyinden 25 metreye kadar yayıldığını ve 25 metreye kadar yoğun olduğunu söyledi. Ancak 25 metre derinliğe kadar çökme olmadığını da belirtti. Bu, 2020'de gördüğümüz müsilaj olayına benzer bir durumdur. Şu anki şiddet, 2021’de yaşadığımız müsilaj olayıyla örtüşüyor. Bu durum özellikle balıkçılar üzerinde büyük bir etki yaratıyor. Balıkçılar bu sorunun en büyük mağdurları. Şu anda Marmara Denizi'nde, Çanakkale kıyılarından Bozcaada’ya, Gökçeada kıyılarından Saros Körfezi’ne kadar her yerde müsilaj etkili ve balıkçılar ağlarını denize bırakamıyor. Müsilajın bakteriler tarafından 1 Temmuz ile 15 Temmuz arasında parçalanarak yok olmasını bekliyoruz, ancak bu durum su sıcaklıklarına bağlı olarak değişebilir" şeklinde konuştu.

Çanakkale'de müsilaj nedeniyle balıkçılık ağlarını denize bırakamadıklarını da kaydeden Ayaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Balıkçılık olarak düşündüğümüzde yaklaşık bir aydır Çanakkale bölgesi için biz ağlarımızı denize atamıyoruz. Daha öncesinde de gırgır teknelerinin Marmara Denizi'nde çalışamadığını ve erken paydos ettiklerini biliyoruz. Bazı tekneler bölgemize geldi. Bozcaada‘dan daha aşağı da Babakale, Gürpınar ve Edremit Körfezi bölgesinde çalıştıklarını biliyoruz. Ama çoğu gırgır teknesi şu an paydosu çekti. Ağlarımızın gözlerini kapadığı için balık yakalamıyoruz. Maalesef dip balıkları için demiyorum ama pelajik balıklar kendilerine müsilajın zarar vermeyeceği şekilde uzaklaşıyor, ortamdan kaçıyor. Yani kendine zarar verecek seviyeye geldiğinde ortamda kalmıyor bu da bölgede balık miktarının müsilaj onu önüne katarak götürüyor ve azalmasına sebep oluyor. Dip balıklarında herhangi bir değişiklik olduğunu düşünmüyorum şu anda ama pelajik balıklar da hissedilir bir azalma olduğunu biz de tahmin edebiliyoruz. Müsilajın balıklara herhangi bir zehir etkisi bulunmadığını söyleyebilirim. Balıklarda bir zehirleyici etkisi onun maalesef yok ama tabii ki insanlarda korkuyor bazı noktalardan, bunları çok dikkatli şey yapmak gerekiyor. Zaten Tarım ve Orman Bakanlığı da bu konuda balıklardan örnek alıp herhangi bir sıkıntı var mı, yok mu sürekli testler yapıyor. Bir sıkıntı olsa zaten Tarım ve Orman Bakanlığında bunu Balıkçılık Su Ürünleri Genel Müdürlüğü halka duyurur. Müsilajın en büyük mağduriyetini balıkçılar yaşamıştır. Erken paydos ettiler. Küçük kıyı balıkçıları da zaten kıyıda çalışmaları mümkün değil, ağların gözleri anında doluyor ve balık yakalayamaz hale geliyor. Şu anda oltadan başka bölgede balık avlamamız mümkün olmuyor."