Tartışmalı biyoteknoloji projesi geri adım attı: Ulu kurt değil genetiği değiştirilmiş kurt

Tartışmalı biyoteknoloji projesi geri adım attı: Ulu kurt değil genetiği değiştirilmiş kurt
“Ulu kurt” olarak bilinen tarih öncesi bir türün geri getirildiği iddiası dünya çapında büyük yankı uyandırmıştı. Colossal Bioscience, bu iddiaları geri çekerek gri kurtlardan türetilmiş genetik olarak modifiye canlılar olduğunu kabul etti.

Teksas merkezli biyoteknoloji firması Colossal Bioscience, 7 Nisan’da yaptığı bir duyuruyla bilim dünyasında büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi. Şirket, 10 bin yıldan fazla bir süre önce yeryüzünden silinen korkunç kurtları (Aenocyon dirus) yeniden hayata döndürdüğünü iddia etti. Khaleesi, Romulus ve Remus isimlerini verdikleri üç beyaz kürklü kurdun fotoğrafları kamuoyuna sunulurken, bu hayvanların “korkunç kurtların yeniden doğuşu” olduğu öne sürüldü.

Ancak çok geçmeden dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları ve araştırmacılar, bu açıklamaları sorgulamaya başladı. Uzmanlar, söz konusu hayvanların genetiği değiştirilmiş gri kurt (Canis lupus) yavruları olduğunu belirtti ve şirketin “bilimsel başarı” adı altında reklam stratejisi izlediğini savundu.

BİLİMSEL GERÇEKLER ORTAYA KONDU

Colossal’ın baş bilim sorumlusu Beth Shapiro, New Scientist’e verdiği röportajda sonunda gerçekleri kabul etti. “Yaşayan bir türle özdeş bir şeyi geri getirmek mümkün değil. Hayvanlarımız 20 gen düzenlemesine sahip, klonlanmış gri kurtlardır,” açıklamasını yapan Shapiro, kamuoyunu yanıltmadıklarını savundu.

Şirketin açıklamalarında “korkunç kurt” ifadesinin kullanılmasının insanların tepkisini çektiğini belirten Shapiro, aslında bu hayvanların yalnızca korkunç kurda benzediğini ve bazı genetik benzerlikler taşıdığını dile getirdi. Shapiro’nun daha önce yaptığı bir açıklamada, “Onlara korkunç kurtlar demeyi seçtik çünkü korkunç kurtlara benziyorlar ve genomlarını dizileyerek bulduğumuz temel özellikleri yansıtıyorlar,” ifadeleri yer almıştı.

YAVRULAR NASIL ÜRETİLDİ?

Bu üç yavrunun dünyaya gelmesi karmaşık bir genetik mühendislik süreciyle mümkün oldu. Öncelikle tarih öncesi iki korkunç kurt fosilinden elde edilen DNA örnekleri kullanılarak kısmi bir genom dizilimi çıkarıldı. Ardından bu bilgiler, kurtlar, çakallar ve tilkiler gibi yakın akrabaların genetik yapılarıyla karşılaştırıldı.

Gri kurtlardan alınan hücreler, korkunç kurtların genetik izlerini taşıyacak şekilde 20 noktada düzenlendi. Bu işlem için CRISPR gen düzenleme teknolojisi kullanıldı. Daha sonra genetik materyali çıkarılmış gri kurt yumurta hücrelerine bu düzenlenmiş DNA yerleştirildi. Oluşan embriyolar, laboratuvar ortamında olgunlaştırılarak evcil köpeklerin rahmine nakledildi. Böylece genetiği değiştirilmiş üç yavru dünyaya geldi.

GÖRÜNÜMÜ VE SESİYLE FARKLILAŞIYORLAR

Ortaya çıkan yavruların beyaz tüylerle kaplı, geniş kafalı, güçlü çeneli ve kaslı yapıda olduğu gözlendi. Uzmanlar, bu yavruların sadece fiziksel olarak değil, çıkardıkları sesler ve uluma biçimleriyle de gri kurtlardan farklı olduklarını ileri sürdü. Ancak tüm bu özelliklere rağmen, yavruların DNA’sında gerçek bir korkunç kurda ait hiçbir gen bulunmadığı net bir şekilde ortaya kondu.

SONUÇ: BİLİM Mİ, PAZARLAMA MI?

Colossal Bioscience’ın bu projesi, bilimsel yenilik ile halkla ilişkiler stratejisi arasındaki çizgiyi tartışmaya açtı. Genetik mühendislik sayesinde elde edilen bu yeni canlılar, bilimsel olarak heyecan verici olsa da, şirketin kullandığı dilin toplumda yanlış beklentiler oluşturduğu görüşü yaygın. Sonuç olarak “korkunç kurtlar geri döndü” başlığı, gerçekte yalnızca genetiği değiştirilmiş gri kurtların doğumunu ifade ediyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.