Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yeni cephe: 9 ülkenin çağrısına net mesaj geldi
Avrupa’nın merkezinde yankılanan bir tartışma, insan hakları hukukunun geleceğine dair yeni bir kapı aralıyor. İtalya’nın öncülüğünde, Danimarka başta olmak üzere toplam dokuz Avrupa ülkesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni nasıl yorumladığına” dair bir mektup yayımlayarak “yeni ve açık bir tartışma” talep etti.
Bu çıkış, özellikle göçle bağlantılı kararlar üzerinden yoğunlaşan eleştirilerle gündeme geldi. Tartışmaların odağında mahkemenin kararlarının devlet politikalarını nasıl etkilediği sorusu yer alıyor. Avrupa Konseyi ise bu çağrıya temkinli ama açık bir dille karşılık verdi.
DOKUZ ÜLKEDEN ORTAK TAVIR
22 Mayıs 2025’te kamuoyuna duyurulan mektup, Avrupa’nın siyasi hattında yeni bir çatlak işareti olarak değerlendiriliyor. İtalya ve Danimarka’nın başını çektiği çağrıya Avusturya, Belçika, Çekya, Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya da imza attı. Ortak bildiride, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yorumlarının ulusal egemenliği aşındırdığına dair dolaylı eleştiriler yer aldı. Özellikle göçle ilgili alınan kararların, ulusal politikaların işleyişini zorlaştırdığı öne sürüldü.
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Alain Berset, hafta sonu yaptığı açıklamayla bu çağrıya resmî bir yanıt verdi. Mektuptaki taleplerin farkında olduklarını belirten Berset, “Bunlar karmaşık sorunlar ve demokrasiler her zaman uygun kurumsal kanallar yoluyla düşünmeye açık kalmalı. Açıklık esastır,” diyerek Avrupa Konseyi’nin diyaloğa kapalı olmadığını vurguladı. Ancak Berset, bir diğer önemli hatırlatmada bulunarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin dışsal bir yapı değil, bizzat Konsey’in yargı kolu olduğunun altını çizdi.
“MAHKEME, ORTAK BİR TAAHHÜDÜN ÜRÜNÜ”
Berset açıklamasında ayrıca, AİHM’in 46 üye devletin özgür iradesiyle imzalayıp onayladığı bir sözleşmeye dayandığını hatırlattı. Dolayısıyla Mahkeme’nin verdiği kararlar, dış bir müdahale değil; aksine, ortak hukuk zemininin bir yansıması olarak görülmeli. Bu hatırlatma, Avrupa’nın insan hakları sistemi üzerinde yükselen tartışmalarda hukukun üstünü çizmeye yönelik değil, reform talep edenlerin dikkatini sürecin doğasına çekmeye yönelik bir mesaj olarak değerlendiriliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.