AB-Çin zirvesi gerçekleşti ama gerginlik gölgesinde: Beklentiler düşük, çatışma yüksek
Avrupa Birliği ile Çin arasında Perşembe günü düzenlenen zirve, hem sembolik bir dönemeçte hem de jeopolitik fırtınaların ortasında gerçekleşti. Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşünün ardından uluslararası dengeler altüst olurken, Avrupa ile Çin arasındaki donuk ilişkilerde sınırlı da olsa yeniden iletişim kurulması, Brüksel’de bir başarı olarak görülüyor.
Zirve, taraflar arasındaki diplomatik ilişkilerin 50. yılına denk gelmesi nedeniyle ayrı bir önem taşıyordu. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in bu yıldönümünü “farklılıkları yönetmek ve daha parlak bir gelecek inşa etmek için bir fırsat” olarak nitelendirmesi de beklentileri bir dönem yükseltti. Ancak bu iyimser hava kısa sürede yerini karşılıklı eleştirilere ve stratejik endişelere bıraktı.
NADİR ELEMENTLER KRİZİYLE TANSİYON TIRMANDI
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Haziran’daki G7 Zirvesi’nde Çin’i, “nadir toprak elementlerini bir silah gibi kullanmakla” suçlaması, Pekin’in tepkisini çekti. Çin, bu açıklamaları "temelsiz" ve "önyargılı" olarak nitelendirerek karşılık verdi. Ancak Avrupa endüstrisi, Pekin’in bu stratejik kaynaklara erişimi kısıtlama hamlesini ciddi bir tehdit olarak görmeye devam ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.